top of page
Yazarın fotoğrafıZeytin Hasadi Dergisi

Has Hasat-Gültekin Emre

Güncelleme tarihi: 14 Oca

Hadi, madem geldi zamanı zamana tırmanmanın, o halde başlayalım. Başlayalım da, neye başlayalım? Neye mi? Neye ya? Hasada! Hasada mı? Hasada, ya! Gerçekten hasadın zamanı geldi mi? Geldi, ya! Demek, erkekler uzun sırıkları alacak ellerine. Zeytin dolu, yüklü dalları silkeleyecek. Demek, kadınlar da eteklerini kuşaklarına sıkıştırıp zeytinleri toplayacak? Evet, öyle olacak! Davul zurna da olacak mı? O sonra işe karışacak, daha sonra. Yani? Yani, seleler, sepetler, küfeler... dolunca, zeytin ağaçları zeytinsiz kalınca, zeytinler sıkılmaya, yağa dönüşmeye gittikten sonra... sıra emeğin, alın terinin... bayramına gelince, halaya durulacak, davul zurna yeri göğü inletecek. Demek, öyle olacak? Evet, böyle olacak “hasat şenliği.”

Birhan Keskin’in “Zeytin Ağacı” şiiri aklıma geliverdi birden. Okuyayım mı? Oku.


Madem geldin uğradın yanıma

Yaslan, kavruk gövdem bu

Yaşım kaç mı? Saymadım ki

ya da unutmuşum bağışla

Bu bir boşluk içimde

Yaşamak izi de denir

Sanki, nice kelebek tozu içinde.

Çok durdum, hiç gitmedim ben, bu dağ başında

Rüzgâr ağladım bazen

Bazen derdimin dibini saydım ıssızca

Yaşlı, durgun bir zeytin oluşuma bakma


Zeytin ağaçlarının gövdelerine bayılıyorum, Neden? Neden olacak, tarihle dopdolu her yerleri de ondan. Ne çok şeye tanık olmuşlar ki, acılarında boğulmuşlar. Yaşama tutunmak için gösterdikleri çabalar ortada. Ölmüyor gövdeler ölmüş gibi görünseler de. Bir yerinden bir dal uzayıp gidiyor göğe, güneşe! Güneş ki onların en temel içkisi değil mi? Suyu unutma! Unutur muyum!

           

Haydar Ergülen ne diyor “Zeytin” için? Ne diyor? Şu dizeleri gel de unut!

           

Sina ile tuz dağında,zeytin

hakkında konuşuyorduk. Bir tek

olsun zeytin yetiştirseydik bunca

söz yerine! Suyun hakkı için

ve kara gözlerinin hatırına, dilde

çoğalan zeytin,tuza değil,ekmeğe

değil söze kardeş duruyordu,rüzgâr

bu akşam tuzdan bir sofra kuruyordu,

söz ile zeytin arasında...


Zeytinin “incir”le ilişkisi olduğu söylenir, doğru mu? Doğru. Zeytinlik alanın ortasına incir ağacı dikerler. Zeytinin ocağına incir dikmek? Neden? Neden olacak zeytinlerin sineklenmemesi için. Zeytin sinekleri incirden korkarmış ve o bölgeye gelmezmiş. Zeytinle incir kardeş mi yani? Kardeş sayılırlar bu durumda.


Birhan Keskin’in “İncir” şiirini anımsadım birden. Okuyayım mı? Oku.


Ne yaprakları hatırlıyor ne güneşi

Ne de düşmüş dalından

Balı içinde kurumuş bir heves gibi

Duruyor yerinde geçen sonbahardan


Hasada gelirsek. Yani yaklaşıyor hasat zamanı değil mi? Evet, yaklaşıyor. Şunu da anımsayalım mı? Neyi? Şu bilgileri:

Kutsal metinlerde refahın, bolluğun ve yaşamın sembolü zeytin. Sofraların olmazsa olmazı. Yoksulun ekmeğine katık idi ama artık her evde değil. Pahasından, zeytinin de zeytinyağının da yanına yaklaşılmıyor değil mi? Öyle, değil mi? Öyle. Zeytin ağacı, bilge. Zeytin ağacı, arınma, yeniden doğuş. Öyle, zeytin dalı da barış...


Uzatmayalım, hasadın hası, başlıyor!


Demek, hasat zamanı geldi?


Geldi, ya!

 



32 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Commentaires


bottom of page