top of page
Yazarın fotoğrafıZeytin Hasadi Dergisi

Zeytinin Başkenti Ayvalık-Prof. Dr. Hasan Kazdağlı

Güncelleme tarihi: 5 Oca

Hacettepe Üniversitesi’nde asistan olarak çalıştığım dönemde, eşim Nermin ile evlendikten sonra Ayvalık’ın büyüsüne kapıldım. Ayvalık’ın denizden okşanmış sokaklarında, doğasının ve insanlarının sıcaklığına rastladım. Bu şirin yöre, aşkla bağlandığım bir yer haline geldi. Göz alabildiğine uzanan zeytin ağaçlarıyla çevrili tepeleri, doğanın huzur veren sesleri, beni derin bir huzur içinde sarmaladı.

Ayvalık, benim için zeytinin ta kendisi. Burada zeytin, yaşamın bir yansıması, bir miras ve bir tutku. Bugün bile Ayvalık’ın kırsal yaşamı, zeytin ağaçlarının gölgesindeki tatlar, kokular ve manzaralar aracılığıyla yaşanır.

Günün ilk ışıklarıyla uyanan zeytin üreticilerinin hikâyeleri, zeytinin hasadının büyüsünü anlatır. Soğuk sonbahar gecelerinde, bazıları hala uykuda iken, diğerleri zeytin bahçelerine yönelirler. Milyonlarca zeytinin toplanma öyküsü, ağaçların verimlerinin anlattığı bir masaldır. Her bir ağaç, geçmişin izlerini taşır ve bize geçmişten gelen öyküler anlatır.

Zeytinciler, zeytin toplamanın zamanlamasının ne kadar önemli olduğunu sık sık hatırlatırlar. “Zeytini zamanında toplamazsanız, ürün zarar görür,” derler. Zeytinler yaz ve sonbahar boyunca ağaçlarda büyür, renk değiştirir ve hasat zamanı geldiğinde kendiliğinden düşmeye başlarlar. Bu nedenle zamanında toplanmayan zeytinler, doğal fermantasyon sürecine tabi olurlar ve kaliteleri bozulabilir.

Zeytin toplama, nesilden nesle aktarılan bir geleneği yansıtır. Zeytin ağaçları, ailelerin geçmişini ve tarihini anlatır. Her bir ağaç, bir zamanlar yaşamış ataların hikâyesini anlatır ve bu hikâyeler, ailelerin mirasıdır. Zeytin, bu bölgede bir meyve değil, aynı zamanda kültürel bir simgedir.

Antik Akdeniz’in sırlarını içinde saklayan Ayvalık’ın zeytin ağaçları her zaman beni derinden etkiler. Kökleri tarihle iç içe geçmiş bu asırlık ağaçlar, yıllar boyunca gökyüzüne uzanmışlardır ve her biri kendi öyküsünü anlatır gibi görünür. Zeytinliklerde gezinirken, geçmişe dönük bir yolculuğa çıkmış gibi hissederim. Bu asırlık ağaçlar, sanki yüzyıllar önce tanrıça Athena’nın bu topraklarda bir zeytin ağacı yarattığı efsanesini anlatırlar.

Zamanla, zeytin, zeytinyağı ve zeytin ağacı hakkında daha fazla okumaya ve araştırmaya başladım. Bu konuya olan ilgim, zeytinin insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri konusundaki araştırmalarla daha da arttı. Zeytin ağacı, insanlık tarihinin en eski yetiştirilen ağaçlarından biri olarak kabul edilir. Akdeniz bölgesinde, özellikle Türkiye, Yunanistan ve diğer ülkelerde, binlerce yıldır zeytin yetiştiriciliği yapılmaktadır.

Tarihsel olarak, zeytin büyük bir değere sahipti ve antik uygarlıkların yaşamında merkezi bir rol oynadı. Antik Yunan’da, zeytin dalı barış ve bilgelik tanrıçası Athena’ya adanmıştı. Roma İmparatorluğu’nda ise zeytinyağı hem mutfakta hem de aydınlatmada temel bir malzeme olarak kullanılıyordu. Zeytin dalı, Olimpiyat Oyunları’nda zaferin simgesi oldu.  Zeytin ağaçları uzun ömürleri ve her yıl meyve vermeleri nedeniyle bereketi temsil eder hale geldi.

Zeytin dalı insanlık tarihi boyunca barış ve umudun bir simgesi olarak kabul edilmekte. Efsaneye göre, tufan sonrası Nuh’un Gemisi’nden gönderilen güvercin, zeytin dalıyla geri dönmüştü. Bu, suların çekildiğini ve yaşamın yeryüzünde yeniden başladığını gösteren bir işaret olarak görüldü. Günümüzde de diplomatik ilişkilerde, savaş sonrası uzlaşmalarda ve genel olarak barışla ilgili olarak, zeytin dalı kavramı sıkça kullanılır.

Günümüzde zeytin ve zeytinyağı, mutfakla sınırlı değildir. Bilimsel araştırmalar, zeytinyağının sağlık üzerindeki olumlu etkilerini kanıtlamaktadır. Zeytinyağı, kalp sağlığını desteklerken, cilt sağlığını koruyan, yaşlanma karşıtı etkilere sahip bileşenler içerir. Bu nedenle, birçok insan dünya genelinde zeytinyağını sağlıklı bir yaşam tarzının vazgeçilmez bir parçası olarak kabul etmektedir.

Geniş alanlara yayılmış zeytinlikler, biyoçeşitliliğin zengin olduğu yerlerdir ve birçok hayvan ile bitki türü için sığınak sağlarlar.

Ekonomik olarak zeytin, birçok ülke için temel bir gelir kaynağıdır, özellikle Akdeniz bölgesinde. İspanya, İtalya, Yunanistan ve Türkiye gibi ülkeler, dünya zeytinyağı üretiminin büyük bir bölümünü gerçekleştirirler. Bu ülkeler için zeytin tarımı, binlerce insanın geçim kaynağıdır ve aynı zamanda kültürel bir mirastır.

Zeytin ağacı ve zeytinyağı, sadece fiziksel beslenme için değil, aynı zamanda ruhsal ve kültürel bir beslenme için de önemlidir.

Ayvalık bu zengin mirasa daha fazla önem vererek, zeytin yetiştiriciliği ve zeytin üretimini korumalı, geliştirmelidir. Bu bölge, dünya çapında tanınan kaliteli zeytinyağlarıyla özdeşleştirilmelidir. Ayvalık ve çevresinde hızla gelişen turizm zeytincilikle birlikte birbirini destekleyen bir anlayışla ele alınmalıdır.



 

17 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page