Zeytinyağında evrensel doğru olan ‘aile işletmesi’ olma zorunluluğu, Özgün Zeytin ve Zeytinyağı içinde geçerlidir. Aile soyağacının yüzyıla yaklaşan üretim geçmişinin 5 temel büküm noktası vardır.
Birinci büküm noktası, Sucu ailesi fertlerinin 1923’te mübadeleyle Midilli’den Ayvalık’a yerleşmesidir. Kendilerine soyadı yasası ile sonradan ‘Sucu’ adını kazandıran olay, evlere ‘eşek sırtında’ su ticareti yapmalarından gelir. Ama evi döndüren asıl çark zeytindir. Devletin mübadil vatandaşlara usûl olduğu üzere en meyilli arazilerde tahsis ettiği zeytinliklerin bizi bugün bile beslemesinden o tarihte mevcut en ileri teknikle hasat edildiğini ve işlendiğini anlıyoruz. Bugün yönetimde olan Sucu ailesinin 3’üncü kuşağı Halil Sucu, cumhuriyetimizin geride kalan en zor ilk yıllarından beri modern üretimi bilmekte ve gerçekleştirmekte, atalarını saygıyla anmayı görev bilmektedir.
İkinci büküm noktasını 1955’te yaşıyoruz...
Ayvalık şebeke suyuna bağlanınca, Sucu ailesinin su ticareti yapma dönemi biter. Geride kalan ‘miras’ parayla alınmaz ‘nam’ olur. Üretimde tek işe odaklanmanın yaşamsal gereği anlaşılır. O günden bugüne Sucu ailesinin fertleri, bildikleri tek üretim konusu zeytin ve zeytinyağının dışına hiç çıkmazlar. Aile şirketi olmanın erdemini burada görürler.
1990 yılında Sucu Ailesinin yüksek eğitim almış 2’nci kuşağı Ahmet Sucu, üretimle ticareti birlikte yaşatan bir yapılanmanın içine girer. Ticari faaliyetlerini Özgün Zeytin adıyla yürütülmesi kararı, üçüncü büküm noktası olacaktır. Yaratılan güven ile beslenen satış hacmindeki artış 2005’te stratejik bir karar aldırır. Zeytin işletme ve zeytinyağı sıkmada mevcut atölyeden çıkılır ve fabrika üretimine geçilir. Ancak bu geçiş bir ‘yığın üretimi’ kararı değil, kaliteye ölçek artışı katma girişimidir.
Günümüzde yıllık 150 bin zeytin ağacını geçmişte olduğu gibi en ileri teknikle, doğru bir şekilde hasat edip, toplanan zeytinleri Ayvalık Özgün Zeytin ve Zeytinyağı tesislerinde natürel tarzda ve en modern sistemler ile birlikte zeytin ve zeytinyağına dönüştürülmektedir. Ayrıca sektörümüzün atalarına olan saygıdan dolayı, ‘her yerde duyulan ve yazılan, fakat sadece adı kullanılan’ Taş Baskı zeytinyağı üretimini aktif olarak kullanmakta, geleneksel saflık ve lezzete hürmet etmektedir.
Kısa süre içerisinde yaşanmış olan aile büyüklerinin kayıpları, dördüncü büküm noktasını oluşturmaktadır. Önce kurucumuz saydığımız sizlerin Halil Amca’sını (Sucu) kaybettik. Ardından elim bir rahatsızlık, Özgün’ün dinamosu olan Ahmet Sucu’yu 2021’in Ağustosu’nda, en verimli döneminde aramızdan aldı. Huzur içinde uyumalarını diliyoruz!
Beşinci büküm noktasında, 1’inci ve 2’nci kuşağın ‘alaylı ve okullu’ bir zeytin üreticisi hedefini gerçekleştirmek adına, Gıda Mühendisliği tahsili ardından, İspanya’da 2 yıl zeytin ve zeytinyağı teknolojisi üzerine yüksek lisans yapmış olan üçüncü kuşak yaratılmış ve günümüzde onunla yola devam edilmektedir. Hasat zamanı 2 bin kişilik ekip ile ilerliyor, günümüz koşullarında Türkiye’de toplam 12 şube ve 74 satış noktası ile atamızın mirası olan kalitemizi, tüketicilerimize en iyi şekilde ulaştırılmaya devam ediyor.
Üçüncü kuşağın ise temel hedefi, Ayvalık adıyla kurumsallaşarak ilerlemek ve ‘kurum olmadan hizmet ve tüketici ulaşımının sağlanamaz’ olgusunu işletmeye yansıtmaktır. Bir diğer ve asıl ana hedef ise, zeytinyağının ‘pahalı’ değil, ‘değerli’ bir ürün olduğunu tüm tüketicilerine benimsetmektir. Unutulmayan yegâne şey ise yurt içi ve yurtdışı bazlı ‘markalı satışının’ sürdürülebilir hale gelmesi, Özgün Zeytin adına işin şafak vaktidir ve ardından güneşin doğuşuna ulaşılacaktır.
‘Yolunuz düşerse’ şu çok bildik bir sözcük… Biz böyle demeyip Troya’dan Likya yoluna ulaştıran Ege’nin babası saydığımız Homeros’un İlyada’sının bire bir akıp geçtiği Kaz Dağları diyarına, Ayvalık’a yaz ya da kış yolunuz düşer diyoruz. Sizi Ege’de Özgün Zeytin & Zeytinyağı tesislerinde ağırlamak bizim keyfimiz olacak. Nobel ödüllü yazar W. Faulkner’in deyimi ile ‘kirli paranın’ takas edildiği ‘satıcı-müşteri’ sözcükleri Özgün Zeytin lügâtında çok şükür ki yer almıyor.
Sizi bir misafirimiz olarak Halil Amca’nın ‘hoş geldin evlad’ım’ sözleriyle selamlamak, Ahmet Sucu’nun ‘bizde her şey zeytinle başlar,’ kültürü ile ağırlamak isteriz... Sağlıcakla kalın…
Comments